PKK yandaşlarının Kobani bahanesiyle gerçekleştirdiği vakalarda 2’si polis 35 kişi yaşamını yitirdi. Eylemlere ilişkin 108 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. 6-7 Ekim 2014’te Aynularab (Kobani) bahanesiyle meydana gelen sertlik olaylarının üstünden 8 yıl geçti… HDP tarafınca meydana getirilen çağrının peşinden Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller başta olmak suretiyle 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim […]
PKK yandaşlarının Kobani bahanesiyle gerçekleştirdiği vakalarda 2’si polis 35 kişi yaşamını yitirdi. Eylemlere ilişkin 108 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.
6-7 Ekim 2014’te Aynularab (Kobani) bahanesiyle meydana gelen sertlik olaylarının üstünden 8 yıl geçti…
HDP tarafınca meydana getirilen çağrının peşinden Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller başta olmak suretiyle 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerinde ortalık adeta cenk alanına dönmüştü.
Terör örgütü YPG/PKK yandaşları sokaklara dökülerek barikatlar kurup yolları kesti, uzun namlulu tabanca, molotofkokteyli, havai fişek, taş ve sopalarla kamu binalarına ve araçlarına, vatandaşların ikametlerine, iş yerlerine ve araçlarına zarar verdi…
435’i sivil, 326’sı güvenlik görevlisi, 761 kişi yaralandı. 2 polis ise yaşanmış olan vakada şehit edildi.
Saldırıların sonucunda fazlaca sayıda ev ve iş yeri ile okul, Kur’an kursu, kültür merkezi, müze ve yurt binasında hasar oluştu.
Hain teröristlerin devlete maliyeti ise 300 milyon liranın üstünde oldu.
Öte taraftan vakalar sebebiyle ziyan olan esnafa da devlet tarafınca averaj 50 milyon liralık ödenek sağlandı.
İki bölgede tesis edilen rahatlık ve güven ortamında yaşanmış olan can ve mal kayıplarının yanı sıra toplumsal yaşam, gezim ve ekonomi de ağır darbeler aldı.
Genç, yaşlı, hanım ve çocuk dinlemeyen teröristler, Kurban Bayramı sebebiyle Diyarbakır’da gereksinim sahiplerine et dağıtmak isteyen Yasin Börü ile arkadaşları Hasan Gökguz, Ahmet Dakak ve Riyat Güneş de sığındıkları binanın üçüncü katında tabanca, taş, sopa ve kesici aletli saldırıya uğradı.
Binadan atılan gençlerin cesedine işkence yapılmış oldu. Dakak’ın başı taşla ezildi, 16 yaşındaki Börü’nün üstünden otomobille geçildi.
Cesetleri yakılan ve tanınmayacak hale gelen çocuklar, aileleri tarafınca güçlükle teşhis edilebildi.
Olaylardan şans eseri yaralı kurtulan ve arkadaşlarının vahşice öldürülmesine tanıklık etmiş olduğundan psikolojisi bozulan Yusuf Er, Diyarbakır dışındaki bir hastanede tedavi görmüş oldu.
Vakaya ilişkin 41 sanıktan 16’sı beşer kez ağırlaştırılmış müebbet, ikisi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Yasin Börü’nün öldürülmesine ilişkin dava, olay tarihinde Börü’nün 18 yaşından küçük olması sebebiyle tekrardan görüldü.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin bozma ilamında, Yasin Börü’nün olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğuna dikkat çekilerek, “canavarca hisle öldürmek” suçundan mahkum edilen sanıkların bu suçu “çocuğa karşı” işlediğinin de değerlendirilmesi gerektiği açıklandı.
Tekrardan görülen davada, 15 sanık birer kez ağırlaştırılmış müebbet, olay tarihinde 18 yaşından küçük 3 kişi ise 23’er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bir sanık ise beraat etti.
Tunceli’de 2, Mersin’de 3, Diyarbakır’da 34, Şırnak’ta 13, Batman’da 4, Şanlıurfa’da 19, Bitlis’te 8, Bursa’da 2, Mardin’de 36, Muş’ta 6, İstanbul’da 11, Bingöl’de 2, Hakkari’de 28, Siirt’te 13, Van’da 18, Gaziantep ve Adıyaman’da birer okulda terör örgütü yandaşlarının saldırıları sebebiyle hasar oluştu.
Tahribata uğrayan okullar, devletin elde etmiş olduğu imkanlarla onarılarak kısa sürede eğitim-öğretime açıldı.
Vakalar esnasında 37 “nitelikli adam öldürme”, 29 “adam öldürmeye girişim”, 3 bin 777 “mala zarar verme”, 25 “alıkoyma”, 395 “hırsızlık“, 15 “yağma”, 308 “iş yeri ve konut dokunulmazlığını ihlal“, 13 “Türk bayrağını yakma”, 7 “Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk’ü Koruma Kanunu’na karşıcılık” suçu işlendi.
Vakalara ilişkin 1600’ü aşkın şüpheli hakkında soruşturma başlatılırken, gözaltına alınan 894 şüpheliden 386’sı tutuklandı, 244’ü hakkında adli denetim sonucu verildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 6-7 Ekim 2014’teki Kobani bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilere ilişkin soruşturması kapsamında 20 Eylül 2019’da eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Şenoğlu’nun tutuklanmalarına karar verildi.
Soruşturma kapsamında, 25 Eylül 2020’de eski HDP milletvekillerinin de bulunmuş olduğu 82 zanlı hakkında gözaltı sonucu çıkartıldı. 7 ilde düzenlenen operasyonda terörle savaşım ekiplerince 20 zanlı yakalandı.
Eylemlere ilişkin Demirtaş ve Yüksekdağ ile terör örgütü PKK’nın sözde üst düzey yöneticilerinin aralarında bulunmuş olduğu bazıları firari 108 sanığın yargılanmasına Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediliyor.
Sanıkların ülke genelindeki tüm eylemlerden görevli tutulduğu iddianamede, sanıkların tamamının 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve süreli hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Kaynak: webhane.com