• DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Audi’nin yeni konsepti: Activesphere tanıtıldı!

Audi’nin yeni konsepti: Activesphere tanıtıldı!

Audi, küre konsept model serisinin dördüncüsü olan Audi activesphere konsepti tanıttı. Markanın 2021 senesinde tanıtıttığı Audi skysphere roadster, Nisan 2022’deki Audi grandsphere sedan ve Audi urbansphere konseptlerinin peşinden, oldukca yönlü beden tasarımına haiz dört kapılı crossover coupé modelini sunuyor.  4,98 metre uzunluğundaki otomobil, yerden yüksekliğini ve arazi kabiliyetini gösteren 22 inçlik büyük tekerlekleri ile lüks […]


Audi, küre konsept model serisinin dördüncüsü olan Audi activesphere konsepti tanıttı. Markanın 2021 senesinde tanıtıttığı Audi skysphere roadster, Nisan 2022’deki Audi grandsphere sedan ve Audi urbansphere konseptlerinin peşinden, oldukca yönlü beden tasarımına haiz dört kapılı crossover coupé modelini sunuyor. 

4,98 metre uzunluğundaki otomobil, yerden yüksekliğini ve arazi kabiliyetini gösteren 22 inçlik büyük tekerlekleri ile lüks derslik bir spor otomobilden daha fazlası bulunduğunu gösteriyor. 

Activesphere’in Sportback arka kısmı, bir düğmeye yardımıyla açık bir kargo alanına (“active back”) dönüşebiliyor. Bu sayede e-bisikletler yada su ve kış sporları ekipmanlarını taşımak için olanak sunuyor.

Audi’de bir devir son buluyor! Resmi açıklama geldi

Audi’de bir devir son buluyor! Resmi izahat geldi

Audi, 2033 yılına kadar aşamalı olarak içten yanmalı motora haiz modellerin üretimini sonlandırmayı planlıyor.

SUV pratikliğini ve offroad kabiliyetlerini birleştiren crossover

Audi activesphere, hem yolda hem de arazide eşit derecede ustalık elde eden bir tahrik sistemi ve süspansiyon ile oldukca yönlülükte standartların üstünde bulunduğunu kanıtlıyor.

Direksiyon simidi ve pedallar, sürücünün otomobili etken olarak denetim etmesini sağlarken, hem de yolda daha rahat vakit geçirmek için otonom sürüş sunuyor.

Klasik orantıları ve çizgileriyle dinamik ve zarif bir coupé görünümüne haiz model yalnızca birkaç saniye içinde birinci derslik bir pickupa dönüşebiliyor.

Activesphere, Malibu’daki Audi Design Studio‘daki bir Audi Sportback’in zarafetini, bir SUV’un pratikliğini ve gerçek offroad kabiliyetlerini birleştiren yeni bir crossover olarak tasarlandı.

Activesphere, 600 km’nin üstünde menzili ve 800 volt teknolojisi sayesindeki son aşama süratli şarj süreleriyle, elektrikli araçların sürdürülebilirliğini, dinamiklerini ve uzun mesafe kabiliyetini bir araya getiriyor.

Uygun arazide otonom sürüş özelliği, sürücülere ve yolculara yeni ekran ve işletim teknolojisi yardımıyla etken alanda çeşitli şekillerde kullanılabilen yeni bir özgürlük seviyesi sunuyor.

Yenilikçi işletim konsepti Audi Dimensions, dijital içinde ne olduğu yolcuların görüş alanlarında gerçek zamanlı olarak görüntüleyerek fizyolojik ve sanal dünyaları birleştiriyor.

Vasıta içinde her şey gizli saklı

Yüksek teknolojili Artırılmış Gerçeklik gözlükleri, gerçek ortamın ve rotanın bir görünümünü sunarken, aynı anda 3D içinde ne olduğu ve etkileşimli öğeleri görüntülüyor, sürücüler ve yolcular için ayrı ayrı yapılandırılabiliyor.

Bu, sürüş durumu ve navigasyon şeklinde sürüşle ilgili bilgilerin sürücü tarafınca görüntülenebileceği anlamına geliyor. İç bölümde denetim panelleri ve öteki sanal ekranlar, çıplak gözle görülemeyecek şekilde gizli saklı ve minimalist bir tasarımda.

Vasıta içindeki yolcular denetim panelleri ve sanal ekranlar şeklinde dokunmaya duyarlı alanları çıplak gözle göremiyorlar sadece, Artırılmış Gerçeklik-AR optiği ve kulaklıkları yardımıyla, bu alanlara dokunduklarında gerçek zamanlı olarak tepki alabiliyor ve işlevlerini yapıyor.

İlk bakışta zarafet

4,98 metre uzunluğunda, 2,07 metre genişliğinde ve 1,60 metre yüksekliğindeki boyutları, Audi activesphere konseptini premium segmentin bir üyesi yapıyor.

Bir elektrikli otomobilin akmesafesine (2,97 m) haiz model, yolcular için maksimum diz mesafesi sunuyor. Audi activesphere konsepti her açıdan tek bir kalıptan çıkmış şeklinde yekpare görünüyor.

Büyük 22 inç jantlar ve çarpıcı yerden yükseklik, Audi modellerine özgü düz kabin ve dinamik bir tavan kemeri, araca belirgin bir halde bir spor otomobil orantıları katıyor.

285/55 lastikler, her tür arazi için kafi hacmi haiz ve konturlu sırtları yardımıyla activesphere’in arazi kullanımı kabiliyetini vurguluyor. Hareketli segmentlere sahipt tekerlekler arazide kullanımında optimum havalandırma için açılıyor ve yol sürüşlerinde optimum aerodinamik için kapanıyor.

İki ön kapıdaki kamera aynaları da sürtünmeyi en aza indirecek şekilde hususi olarak tasarlanmış.

Cam yüzeyler aracın gövdesinin mühim bir bölümünü oluşturuyor. Activesphere’in ön bölgesi, yolculara aracın önünde geniş bir görüş sağlamak için saydam bir cam olarak tasarlanmış ve marka yüzü Singleframe’e haiz.

Kapıların alt kısmında yer edinen cam yüzeyler, arazi modundayken naturel dünya ile iç mekan arasındaki sınırı ortadan kaldırıyor şeklinde görünüyor. Geniş, kavisli bagaj kapağındaki camlar optimum aydınlatmayı sağlarken, tavan da saydam olduğundan iç mekan son aşama aydınlık oluyor.

Dış görünüm bilhassa aracın arazi kabiliyetine işaret ediyor ve hacimli çamurluk çıkıntıları değişken, elektronik olarak denetim edilen quattro dört tekerlekten çekişi canlandırıyor.

Audi activesphere’in yerden yüksekliği; arazi kullanımı esnasında, 208 milimetrelik temel yükseklikten 40 milimetre artırılabiliyor yada yol sürüşünde aynı oranda alçaltılabiliyor. 

Allroad yerine Active Sportback

Değişken yerden yükseklik özelliği bir Audi model ailesini anımsatıyor: 2000 yılından bu yana C ve sonraki B segmentlerinde sadık bir fanatik kitlesine haiz Audi allroad.

Activesphere, sportback bir otomobilin bir allroad’ın tasarım öğelerini ve teknik ekipmanını bünyesinde barındıran ilk model. Bu yüzden Audi, allroad’ın aksine bu yeni beden varyantını “Active Sportback” olarak adlandırıyor.

Sportback ve Active Back – değişken mimari

Audi activesphere konseptin bilhassa arka kısmı, müşterilerinin etken yaşam tarzını yansıtıyor ve Sportback siluetinin çekiciliğinden ve sportifliğinden taviz vermeden, spor ekipman ve malzemeleri şeklinde şeylerin taşınmasını mümkün kılıyor.

Gerekmesi halinde arka kısmın alt, dikey kısmı yatay olarak katlanıyor ve Aktive Back adında olan geniş bir kargo alanı açılıyor.

Arka tarafın yanal yüzeyleri ve C sütunları, dinamik silueti korumak için durağan(durgun) kalırken, kabini yalıtmak için arka koltukların arkasından motorlu bir bölme açılıyor.

Artık hareket noktası iç mekan

Audi skysphere, grandsphere, urbansphere ve şimdi de activesphere’in ortak isim bileşeni, iç mekanı temsil ediyor.

Kilovat ve km/s yada yanal hızlanma artık bu yeni nesil otomobiller için tasarım özelliklerinin başlangıcında yer almıyor. Artık hareket noktasını, yolcuların gezi ederken yaşamış olduğu ve deneyimlediği iç mekan oluşturuyor. 

İnsan odaklı, işlevsel ve minimalist iç mekan

Audi activesphere’in içindeki dikey ve yatay yüzeyler, dik açılarla beraber mekanın mimarisine hakim. İç bölümler yatay kontrast renklere haiz ve merkezi bölgenin üstünde ve altında koyu renkler (siyah, antrasit ve koyu gri) ön planda içeriyor. Dört ayrı koltuk, orta konsolun uzantıları şeklinde asılı duruyor. 

Audi activesphere konsepti otonom modda sürüş yaparken gösterge paneli, direksiyon simidi ve pedallar görünmez bir konumda kayboluyor. Bilhassa ilk koltuk esnasında, sürücünün önündeki etken alanın ön ucundan itibaren uzanan geniş bir alan açılıyor.

Sürücü direksiyonu devralmak isterse, gösterge paneli direksiyon simidi ile beraber ön camın altındaki düz konumundan dışarı doğru dönüyor. 

Audi activesphere’deki mimari ve ferahlık hissi büyük seviyede yüksek, tam boy orta konsol tarafınca belirleniyor. Gizleme alanları ve soğutmalı yada ısıtmalı vasıta içi bir bar da mevcut. Tavandayer alan bir konsolda AR sistemi için dört AR seti tüm yolcular için kolayca erişilebilir durumda tutuluyor.

Audi boyutları – dünyaları katetmek

Audi activesphere konsept modeli ilk kez, fizyolojik gerçeklik ile dijital alanı birleştiriyor. Yeni sistemin en mühim parçası, her sürücü ve yolcu için ayrı ayrı sunulan yenilikçi AR gözlük ve kulaklığı. 

Audi activesphere konseptinde sunulan benzersiz optik duyarlılık, en yüksek çözünürlük ve muhteşem kontrast, çıplak gözle görülemeyen denetim yüzeylerini ve ekranları kullanıcının direksiyon simidinin başındayken görüş alanına getiriyor.

Başka bir deyişle, kullanıcı başlangıçta yalnızca informasyon amaçlı olan sanal içinde ne olduğu görüntüleyebilir. Kullanıcı gözleriyle bilgiye odaklanırsa, sistem daha detaylı detayları de görüntülüyor. Kullanıcı odaklandığında ve mesela hareketlerle etkileşime geçtiğinde, içerik etken ve etkileşimli bir unsur haline geliyor.

Kullanıcı arayüzü gerçek zamanlı olarak değişikliklere tepki verirken, işlevleri denetlemek için kullanıcının bakışını sezgisel olarak takip edebiliyor. 

Audi activesphere’in tertipli, ferah iç mekanında gereksinim duyulan öğeler, yalnızca kullananların gerekseme duydukları anda ortaya çıkıyor ve gerçek dünyada olduğu şeklinde sezgisel olarak çalıştırılabiliyor: klima kumandası ya da hoparlörün üstündeki eğlence ve sesli etkileşimli açık oturum şeklinde.

Bu hızla gelişen teknolojinin olanakları bayağı fazla; mesela arazi modunda, yüksek çözünürlüğünde olan 3D topografya grafikleri gerçek araziye yansıtılabiliyor ve navigasyon ve varış noktası hakkında bilgiler görüntülenebiliyor. 

AR seti kullanıcıları ile otomobil arasındaki bağlantı ve ekosistemi, otomobilin dışındayken bile sayısız olasılık sunuyor. Mesela, bugün navigasyon rotaları yada vasıta bakımı oturma odanızdan bir dizüstü bilgisayar yada tablette hazırlanabilirken, gelecekte AR teknolojisi ve AR seti lüzumlu olan tek donanım olacak.

Bunun tersine, activesphere yolcusu, bisiklet parkurunda gezinmeye yada yokuş aşağı kayak yaparken ideal inişi bulmaya destek olmak için kulaklığını otomobilden çıkarıp kayak pistine çıkarabilir.

PPE – özelleştirilmiş tahrik teknolojisi

Boyutları ve performans düzeyi sebebiyle Audi activesphere konsepti, Audi’nin en yenilikçi elektrikli tahrik sisteminin kullanımına uygun: Premium Platform Electric yada özetlemek gerekirse PPE.

Audi grandsphere ve Audi urbansphere konsept otomobilleri şeklinde, activesphere konsepti de seri üretim için bu modüler sistemden yararlanır. PPE’ye dayalı ilk Audi üretim araçların, 2023 yılı sona ermeden birbiri ardına sunulması planlanıyor.

PPE, bilhassa elektrikli tahrik sistemleri için tasarlanmış ve bu yüzden, otomobillerin sürüş özelliklerinin, ekonominin ve paket seçeneklerinin iyileştirilmesi için hızla gelişen teknolojinin tüm avantajlarından tam olarak yararlanabiliyor.

Geleceğin PPE filosunun temel unsuru, akslar içinde bir pil modülüdür; Audi activesphere konseptinde ortalama 100 kWh enerji depoluyor. Tüm vasıta genişliğini akslar içinde kullanmak, batarya için nispeten düz bir seviye elde etmeyi mümkün kılıyor.

Dört tekerlekten çekişli Audi activesphere konseptinin ön ve arka akslarındaki elektrik motorları beraber toplam 325 kW güç ve 720 Newton metrelik bir sistem torku sağlıyor. Ön ve arka tekerlekler, beş bağlantılı bir aks ile birbirine bağlı. 

800 volt ile süratli şarj

Gelecekteki tüm PPE modellerinde tahrik teknolojisinin kalbi, 800 voltluk şarj teknolojisi olacak. Bu, Audi e-tron GT quattro şeklinde pilin süratli şarj istasyonlarında oldukca kısa sürede 270 kW’a kadar şarj edilebilmesini sağlıyor.

Bu devrim niteliğindeki teknoloji, PPE ile ilk kez yüksek hacimli orta derslik ve lüks segmentlere girecek.

PPE teknolojisi, geleneksel bir yakıt ikmali süresine yaklaşan şarj sürelerine olanak tanıyor. Bir tek 10 dakika, araca 300 kilometreden fazla güç sağlayacak enerjiyi almak için kafi bir süre olacak.

Ve 25 dakikadan kısa bir sürede, 100 kWh pil yüzde 5’ten yüzde 80’e şarj oluyor. Audi activesphere, 600 kilometreyi aşan menziliyle, uzun mesafeler için son aşama uygun.


Kaynak: shiftdelete.net

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Yorum yazmak için giriş yapmalısın

Slot anti rungkad Slot demo gratis Slot Gatotkaca slot gates of olympus judi slot online situs slot gacor hari ini slot gacor olympus slot